Blog
Açık Çevrimli Soğutma Sistemlerinde (AÇSS) Bakım ve Dezenfeksiyon
- GİRİŞ Açık çevrimli soğutma sistemlerinde kontrol para - metreleri ve periyodik bakımlar, sistemin ömrü ve biyolojik üreme açısından en önemli parametreler olarak değerlendirilir. Bu çalışmanın amacı, sis - temlerin bakım ve dezenfeksiyonu için gerekli pa - rametreleri belirlemek ve uygulama kolaylığı sağlamaktır.
2. AÇIK ÇEVRİMLİ SOĞUTMA SİSTEMLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ ve KARŞILAŞILABİLECEK PROBLEMLER
Soğutma kuleleri, dizayn itibarı ile bakterilerin olu - şumu ve çoğalması için en uygun ortamlardan biridir (Şekil1). Kule tabanında, haznedeki su pompa ile kondensere basılır.
Su; kondenserden geçerken, soğutucu akışkan üzerindeki ısıyı alır ve tekrar soğutma kulesi üst noktasından kule tabanına doğru akar.
Akış esnasında su kule tabanına doğru damla tutucular arasından yavaşça akarken, kule üzerindeki fan da damla tutuculardan yukarıya doğru sağladığı hava geçişleri ile suyu buharlaştırarak soğutur.
İşte bu proses esnasında, aerosol olarak dökülen su, ters akımla hava ile ortama pülvarize yayılmaktadır. Her ne kadar su tutucu perdelerde sürüklenen suyun bir kısmı tutulsa da, genellikle 5 mikron altındaki su zerrecikleri etrafa yayılır.
Damla tutucu olmadan sürüklenen su, resirküle suyun % 11’i kadardır. Kaliteli tip soğutma kulelerinde damla tutucularla bu oran % 0,1’a kadar indirilir.
Bundan dolayı, damla tutucular kulelerin en önemli elemanlarından biridir.
Soğutma kulelerinde legionella ve diğer riskli bak - terilerin çoğalacağı yer su haznesidir (veya havuzu). Bu haznede genellikle su sıcaklığı 29-35 °C arasındadır. Ancak çalışma stratejisi, dış sıcaklık ve sistem ısı yüküne bağlı olarak, sıcaklıklar 21 °C’nin altına inebilir veya 49 °C’nin üstüne çıkabilir.
Özellikle yaz aylarında soğutma kulelerinde mikrobiyolojik çoğalma için çok uygun sıcaklık değerlerine ulaşabilir. Bu haznede biriken yabancı maddeler, tortu ve ısı geçiş yüzeylerindeki kir ile kum ve toza maruz kalmaktadır.ve birikintiler kuluçka için uygun bir ortam yaratır. AÇSS’de sistemin korunması (ömrü) ve biyolojik üreme açısından değerlendirildiğinde aşağıda başlıklar halinde belirtilen hususlar önem arz eder:
2.1 Sistem atmosfere açık olduğu için çevre koşullarından maksimum derecede etkilenir.
AÇSS çalışma biçimlerine göre, genellikle aksi - yel ve radyal fanlı kulelerdir. Fan tipi ne olursa olsun genel prensip, havanın tabandan atmosfere doğru hareket etmesidir. Kulelerin kurulum yerleri tespit edilirken teknik olarak bir takım hususlara dikkat edilir. Bu hususların başında kulenin mümkün olduğu kadar kazan dairesine yakın olması; pompa kapasitesi ile boru çap ve uzunluğunun küçük olabilmesi için genellikle tercih sebebidir. Bakım açısından da kolaylık sağlayacak bu tercihler, organik ve/veya inorganik kirlilik açısından ciddi sıkıntılara sebep olabilir. Bu açıdan kulelerin yerleri, çevresel faktörlerden en az etkilenecek şekilde planlanmalıdır.
Örneğin Akdeniz bölgesinde turistik tesislerde bulunan kulelerin bir çoğu çam tozları ve pürleri ile kum ve toza maruz kalmaktadır. Bundan dolayı çevresel özellikler dikkate alına - rak, kulelerin uygun bir yüksekliğe yerleştirilmesi gerekmektedir.
2.2 Sistemin buharlaşma esasına göre çalışması nedeniyle oluşacak iyon konsantrasyonu artışına bağlı problemler meydana gelir. AÇSS suyun buharlaşması esasına göre çalışır. Buharlaşan su içerisinde bulunan iyonlar ve katı maddeler ise sistemde kalır. Buharlaşan suyun yerine besleme ile alınacak suyun (make-up) niteliği sistemin sağlığı açısından çok önemlidir.
Kuleye gönderilen besleme suyunun sertlik ve iletkenliği mümkün olduğu kadar düşük olmalıdır. 2.3 Korozyon ve kışır oluşumu Korozyon, AÇSS’nin en önemli problemlerinden bir tanesidir. Sistemde korozyona ve kışır oluşumuna neden olabilecek başlıca faktörler aşağıda belirtilmiştir.
2.3.1 pH: Soğutma kulesi içerindeki suyun, pH’ı düştükçe (pH<7) demir aksamlarda, buna karşın, pH yükseldikçe de (pH>9) bakır aksamlarda; meydana gelecek korozyon miktarı belirgin olarak artacaktır. 2.3.2 Sertlik: Kule çevrim suyunda ,sertlik derecesi arttıkça (özellikle >5° dH) cidarlarda kireç taşı ve depozit oluşumu gerçekleşecektir. Bu durum özellikle sülfat, klorür, karbonat gibi korozyona neden olan çözünmüş katı maddeler zaman içerisinde metal et kalınlığında incelmeler oluşturur.
Ayrıca depozit oluşumu sistemdeki ısı transferini olumsuz yönde etkileyeceğinden sistemin verimini azaltır ve enerji maliyetlerini arttırır. 2.3.3 iletkenlik: Sistem içerisinde buharlaşmanın artışı ile birlikte
Açık devre soğutma kulesi hava su Dolgu malzemesi su zemini kondenser kompresör evaporatör soğutma serpantini şartlandırılmış hava ısıtma serpantini yoğuşma suyu gider fan filtre taze hava girişi soğutucu akışkan sirkülasyonu kule su sirkülasyonu soğutma kulesi te, sudaki iyon konsantrasyonu artacak ve dolayısı ile iletkenlik değeri de yükselecektir. iletkenlikteki artış, toplam tuzluluk oranı ile paralellik göstereceğinden yukarıda belirtilen hususla ciddi enfeksiyonlara yol açacaktır.
Bu enfeksiyonlardan en tehlikelisi ve en çok risk oluşturanı legionella bakterisine bağlı atipik zatürree olan "lejyoner hastalığı"dır. lellik göstereceğinden yukarıda belirtilen hususlara bağlı olarak korozyon oluşumunu hızlandıracaktır.
2.4 Mikrobiyolojik üreme Soğutma kulesi içerisindeki suyun atmosfere açık olmasının kirliliğe etkisinden yukarıda bahsedilmişti. Sistemin kirliliği doğal olarak mikrobiyolojik üremenin artmasına yol açacaktır. Sistem çalışırken ortamın sıcaklığı ve yoğun oksijenin bulunması "mezofilik aerobik bakterilerin" hızlı bir şekilde çoğalmalarına yol açacaktır. Pulvarizasyon ile ortama yayılan su zerrecikleri içeri - sine yerleşen bakterilerin etrafa yayılması ve insanların solunum sırasında bu bakterileri almaları, solunum sisteminde, özelliklede akciğerde çok türree olan "lejyoner hastalığı"dır. 3. KONTROL PARAMETRELERi
3.1 Fiziksel ve kimyasal kontrol parametreleri Belirtilen parametreler ve takip aralıkları kontrol edilen tesisatın özelliklerine, kullanılan suyun niteliğine (Örneğin; bazı bölgelerde sık sık tuzluluk problemi olabiliyor..), kulenin çalışma süresine bağlı olarak modifiye edilebilir. Kontrol parametreleri yukarıda belirtildiği gibi günlük, haftalık, 15 günde bir veya ayda bir olmak üzere çeşitli aralıklarla takip edilir. Bu takiplerin bir kısmının bizzat tesisin teknik görevlileri tarafından yapılıp, kayıt altına alınması gereklidir.